Gündem

Başörtülü Baro Başkanı Gönül Yıldız: ‘İnancımızla yapmak istediğimiz meslek arasında sıkıştırıldık’

‘Çoklu baro’ düzenlemesi kapsamında İstanbul’da 2. Nolu Baro kuruldu. İstanbul’da kurulan ikinci baro olması sebebiyle Türkiye’de bir ilk olan baronun kurucu genel başkanı başörtülü avukat Gönül Yıldız oldu. Başörtülü avukatın baro başkanı olması, 2011 yılında İstanbul Barosu’na asılan “Başörtülüler giremez” yazılı afişleri gündeme getirdi.

“Türkiye’de kurulan ilk ve tek çoklu baroyuz”

İstanbul 2.Nolu Baro’nun kurucu Genel Başkanı Gönül Yıldız, “Avukatlık kanununda yapılan değişiklikle sayısı 5 bin avukatı aşan illerde 2 bin imzayı toplamak şartıyla bir baro daha oluşturulabilecek. Buradaki amaç, kimin temsil etmesini istiyorsan onu seçmek. Şu ana kadar Türkiye’de kurulan tek çoklu baro 2.Nolu Baro olarak biziz. 1.Nolu Baro ise şu an halihazırdaki İstanbul Barosu. Başka illerde de açılma teşebbüsleri var diye biliyorum” dedi.

“Asıl amacımız en iyi hizmeti vermek”

“Rekabette bereket olduğunu düşünüyorum” diyen Yıldız, “Ana amacımız tabi ki İstanbul Barosuyla rekabet etmek değil. Ana amacımız, hizmette rekabet etmek. Örneğin, avukat hakları konusunda. Avukat haklarını savunmak, avukatların yaşadığı mağduriyetleri ortadan kaldırmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Başka bir art niyet veya rekabet yok. Asıl olan en iyi hizmeti vermektir” diye konuştu.

“Savunmayı güçlendireceğiz ki avukatlar kendini güvende hissetsin”

Çok sayıda projelerinin olduğunu söyleyen Yıldız, “Bunları ilerleyen süreçte sunacağız. Genç avukatların problemleri, stajyer avukatların problemleri, adliyede yaşanan problemler, sağlık ve güvenlik problemleri gibi birçok konuda projelerimiz var. Çalışmaya başladığımızda göreceksiniz zaten neler ortaya koyduğumuzu. Mesela bir çete davası düşünün. Bu davada hakim, savcı güvenlikli kapılardan çıkarken, mağdur avukatları sanık akrabalarıyla birlikte kapının önüne çıkıyor. Dövüldüğü, öldürüldüğü, yaralandığı oluyor. Bu avukatın güvenliğini birilerinin sağlaması gerekiyor. Biz savunmayı ne kadar güçlendirirsek avukatlar kendilerini o kadar rahat ve güvende hissedecek. Bunun yansıması vatandaşlara iyi bir şekilde olacak. Dolayısıyla avukatlık ve savunma kurumunu güçlendireceğiz ve sonuçları vatandaşlarımıza da yansıyacak” dedi.

Sıradaki Haber :  Bölücü terör örgütünde çözülme hız kesmeden devam ediyor

“İstanbul Barosu’nun o dönem yaptığı gerçek bir dayatmaydı”

Yıldız, başörtüsüyle ilgili birçok mağduriyet yaşadığını söyleyerek, “Ben 1998 Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. 4 yılda üniversiteyi bitirdim, başarılı bir öğrenciydim. Stajımı da yaşadığım şehir olan İstanbul’da başlattım. İstanbul Barosu daha staj için başvurduğumda ‘biz başörtülü fotoğraf kabul etmiyoruz’ diyerek karşımıza çıktı. Bu ciddi bir mağduriyet. Düşünün ki, sizin bir inancınız var ve inancınızla yapmak istediğiniz meslek arasında sıkıştırılıyorsunuz. Staja bir şekilde başladık. Staj bitmek üzereyken, ‘başörtülü ruhsat vermeyeceğiz’ dediler. Biz de mecburen naklimizi başka illere aldırıp ruhsatımızı oralardan almak zorunda kaldık. Kanuni bir yasak varsa o barodan da verilmemeliydi. Kanuni bir yasak yoksa İstanbul Barosu’nun o dönem yaptığı gerçek bir dayatmaydı” şeklinde konuştu.

“Yarım avukatlık yapmamıza sebep oldular”

“Ruhsatımızı aldık. Bu sefer de 2013 yılına kadar duruşmalara alınmadık” diye konuşan Yıldız, “Dilekçenizi yazıyorsunuz, davanızı alıyorsunuz, ara kararları yerine getiriyorsunuz, keşiflere gidiyorsunuz ama müvekkilinizin hakkını mahkeme önünde savunamıyorsunuz. Mahkeme önünde savunamadığınızda da sürekli birilerine bağımlısınız. Ya yanınızda birini çalıştıracaksınız veya biriyle ortak olacaksınız ki birileri gidip onu savunsun. Ama olayın aslını siz bildiğiniz için sizin gibi bir başkasının o olayı savunması mümkün değil. Dolayısıyla yarım avukatlık yapmamıza sebep oldular” ifadelerini kullandı.

“Problemleri bildiğimiz için çözümlerini de bulacağız”

Yıldız, “Kendi meslek kuruluşunuzun sizi bu kadar iteklemesi, dışlaması, hazmedememesi cidden çok acı bir şey. Ama biz yılmadık, çalışmalarımıza devam ettik. Bir yandan sivil toplum örgütleriyle çalışmaya devam ettim. İnsan hakları alanında çok çalıştım. Sonunda bu günlere geldik. Mutluyum. Bizlerin temsil edilmesi gerekiyordu bir meslek kuruluşunda. Olması gereken oldu bence. Ama derdimiz, başörtülüler bir yere gelsin değil. Derdimiz gerçekten avukatların problemlerini çözmek. Çok iyi hizmet edeceğimizi düşünüyorum. Çünkü biz sorunları çok iyi biliyoruz. Alanda çok çalıştık. Hep alandaydık, hep problemlerin içindeydik. Problemleri bildiğimiz için de çözümlerini de çok iyi bulacağımızı düşünüyoruz, Allah’ın izniyle başaracağımızı düşünüyorum ben bu işi” diye konuştu.
 

Sıradaki Haber :  Bakan Kurum: “Kağıthane’de kayan binanın hemen sonrasında çalışmaya başladık"

Gamze Erdemir
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu