Gündem

Covid-19’dan kurtulan hemşire: “Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

Mersin’de 14 yıllık hemşire Nurdan Taşkın, 8 yıldır yoğun bakım sorumlu hemşireliği yapıyor. Görev yaptığı Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, sorumlu olduğu yoğun bakım servisinin mart ayından itibaren Covid-19 yoğun bakım servisine dönüştürülmesiyle ekibiyle birlikte korona virüse yakalanan hastaları iyileştirmek için gece-gündüz demeden canla başla çalışan Nurdan hemşire de 18 Temmuz’da aynı hastalığa yakalandı. Evli ve iki çocuk annesi 37 yaşındaki Nurdan hemşire, zorlu tedavi sürecinin ardından korona virüsten kurtulmayı başardı ve hemen işinin başına dönerek, Covid-19 hastalarının tedavisine kaldığı yerden devam etmeye başladı.

“Kızım kapının önüne minder koydu, ‘Ben seni bakarak severim’ dedi. Çok yıpratıcı bir süreç”

Nurdan Taşkın, Covid-19 yoğun bakım servisinde hastalık sürecinin öyküsünü gazetecilere anlattı. Rutin olarak Sağlık Bakanlığının istediği testler dışında, temmuz ayının ortalarında şüphe üzerine test yaptırdığını belirten Nurdan hemşire, “Ama ben zaten testimi verdiğim zaman belirtilerim oluşmaya başlamıştı. Grip oluyormuşum gibi gözlerde, boğazda yanma, yanaklarımda ısı artışı olunca, daha sonucu beklerken ‘ben herhalde pozitifim’ dedim. Sonucu beklediğim iki günlük süreçte eşimi, çocuklarımı ve kendimi evde izole ettim. Zaten sağlık çalışanı olunca her zaman dikkatli, kontrollü, sosyal mesafeli olmak durumundayız” diye konuştu.
Testi beklerken aşırı eklem ağrıları oluşmaya başladığını dile getiren Taşkın, “Ayağa kalktığım zaman ayak bileklerim beni taşımayacakmış hissi oluştu. Ayrı yemek yedim, ayrı yatak odasından kaldım. Çocuklarıma, ‘bana dokunmayın, telefonuma dokunmayın, ayrı tuvaletleri kullanacağız’ dedim. Çocuğumun birisi 4,5, diğeri 11 yaşında. Daha o akşam testi beklerken kızım yatak odasının kapısının önüne gelip iki tane minder koydu. ‘Ne yapıyorsun anneciğim’ dedim, ‘Seni seveceğim buradan’ dedi. ‘Nasıl olacak, nasıl seveceksin’ dedim, ‘Ben seni bakarak severim’ dedi. O an üzülüyorsun zaten ve inşallah Allah’ım sonuç negatiftir diye bekliyorsun. Çok yıpratıcı bir süreç, daha başındayken yıpratıcı. O gecem çok zor geçti” ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber :  Tatilcilerin dönüş çilesi başladı!

“Şiddetli ağrılar, saçınızın telinden ayak tırnağınıza kadar her yeriniz ağrıyor”

Heyecanla bekledikleri sonucu 18 Temmuz’da aldıklarını ve pozitif olduğunu öğrendiğini kaydeden Taşkın, aynı gün hastanede tedavi altına alındığını ifade etti. Hastaneye giderken, ‘Giderim, 5 günde geçer’ diye düşündüğünü aktaran Taşkın, “Çünkü artık 5 günlük bir tedaviyle çoğu kişi kurtuluyor. Gencim, sigara içmiyorum, alkol kullanmıyorum, kronik hastalığım yok. Ama nasıl geçeceği, nasıl atlatacağınız hiç belli olmuyor. Hastaneye yattım, ilk üç günüm aşırı ağrılarla geçti. Hayatım boyunca içmediğim kadar ağrı kesici içtim. Şiddetli ağrılar, saçınızın telinden ayak tırnağınıza kadar her yeriniz ağrıyor. O süreçte kendini de geçiyorsun ve ‘İnşallah çocuklarım ve eşim pozitif değildir. Eşim pozitif çıkarsa çocuklarım ne olacak’ diye düşünüyorsun. Çok şükür onlar negatif çıktılar bu süreçten” şeklinde konuştu.

“Oksijen yetmeyecek, bitecek gibi hissediyorsun”

Hastanede geçirdiği ilk 3 günün ardından virüsün akciğerlerine indiğini anlatan Taşkın, şöyle devam etti: “Nefes aldığımda akciğerlerim sanki iki kemik arasına sıkışmış gibi, nefes alıyorum ama açılmıyor gibi o kemikler arasında. Akciğer filmi ve tomografi çekildi, hafif ve orta dereceli viral pnömoni covid ile uyumlu çıktı. Bu sefer hayal kırıklığı yaşıyorsun, tekrar pozitif çıktı testim ve tamamen demoralize oluyorsun, çünkü ben yoğun bakım sorumlusu hemşireyim ve Covid yoğun bakıma bakıyorum. Buradaki hastaları gördüğüm için testi negatife dönüp de akciğeri düzelmeyen o kadar çok hasta oluyor ki, ‘Ben nasıl olurum, acaba yoğun bakıma iner miyim’ diye düşünüyorsun. O odanın içerisinde oksijen yetmeyecekmiş, lavaboya girdiğinde sanki oksijen bitecek bir an önce çıkmam gerekiyor gibi hissediyorsun. Solunum egzersizi yaptım, her saat başı 23 adımlık odada yürüyüş yaparak akciğerlerimi açmaya çalıştım.”

“Hayatımdan giden bir 13 gün oldu. 6 kilo verdim”

Sıradaki Haber :  Bakan Koca’dan İstanbul’daki hastanelerde ‘kapasite arttırma’ toplantıları

Hastane imkanları çok iyi olmasına rağmen, hastalık nedeniyle bunların bile tatmin edici olmadığını vurgulayan Nurdan hemşire, “Otel odası gibi ama senin için içine sığmıyor ki, küçücük bir odada nefesinin yetmediğini düşünüyorsun ve bu süreci bilen biri olarak da daha çok korkuyorsun. Ben o 13 günlük süreçten çıktıktan sonra 6 kilo vermiştim. O 13 gün o kadar bunaltıcı geçti ki, hayatımdan giden bir 13 gün oldu” dedi.

“Nefesini çektiğinde ciğerlerin oksijenle doluyor. Bunlar çok büyük nimet”

Tedavilerinin doktorları tarafından çok iyi şekilde planlandığını ve testinin negatif çıkması sonucu 30 Temmuz’da hastaneden taburcu olduğunu belirten Taşkın, evde de 14 gün tedavi gördüğünü dile getirdi. Taşkın, eve gittiğinde yaşadığı duyguyu ise şu cümlelerle anlattı:

“Eve gitmek, hapisten çıkıyormuşsun gibi bir şey oluyor. Evime gittim, balkonuma çıktım, o yüzünüze değen yel o kadar anlamlı ki, açtım yüzümü tamamen maskesiz, yüzüne bir rüzgar değiyor, ‘Çok şükür Allah’ım’ dedim ve nefesini çektiğinde ciğerlerin oksijenle doluyor. Bunlar çok büyük nimet gerçekten. Yaşayınca daha iyi anlıyorsun. Zaten empatisi yüksek birisiydim ama yoğun bakımda gördüğümüz hastaların yaşadıklarını yaşayınca daha iyi anlıyorsun.”

“Şu an yine Covid yoğun bakım sorumlu hemşiresi olarak devam ediyorum”

Tedavi sürecinin tamamlanmasının ardından 1 Eylül itibariyle tekrar işine döndüğünü belirten Nurdan hemşire, “Şu an yine Covid yoğun bakım sorumlu hemşiresi olarak devam ediyorum. Bu mesleği yapmanın bir yanı da bu; tekrar geldim ve şu an pozitif hastaların içerisinde çalışıyorum. Çok zorlu bir süreç geçirmeme rağmen buradayım. Sağlık çalışanları, mart ayından bu yana manevi ve fiziki olarak o kadar çok yoruldu ve yıprandı ki, insanlardan bu dönemde beklediğimiz; topluma karşı da bir sorumlulukları var, herkes lütfen birbirine olan sorumluluğunu yerine getirsin, maskesine dikkat etsin, sosyal mesafesine uysun, kalabalık ortamlara, düğünlere, cenazelere katılmasın. Ben buraya geldiğimde tekrar kaparsam aynı korkuları yaşamak istemiyorum ama hasta sayısı gün geçtikçe artıyor, kimse dikkat etmiyor. Lütfen herkes dikkat etsin, çünkü aldığımız nefes çok büyük bir nimet. Bütün dünyayı sarsan bir virüsten bahsediyoruz. Genç yaşlı demeden herkesi buluyor. Ben de gencim ve genç birçok doktorumuzu, sağlık çalışanımızı kaybettik. Covid hastası dediğinde adı bile insanı korkutuyor. Bu savaşa zaten 2-0 yenik başlıyorsun, güçlü olmaya çalışıyorsun” diye konuştu.

Sıradaki Haber :  Salgından korunmak isteyen Kuşadası’na koştu

“Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini”

Herkesi tedbirlere uymaları konusunda uyaran Nurdan hemşire, “Yoğun bakımda yatan hastaları görseler hiç maskelerini ağızlarından çıkarmazlar. Çünkü makineyle oksijen vermeye çalışıyorsunuz fakat akciğer genişleyemediği için verilen oksijen hastaya yetmiyor ve oksijen açlığından ölüyorlar zaten. Bunu kısmen yaşamış olmama rağmen çok büyük bir ıstırap, çok büyük bir sıkıntı. Hatta böyle bir şiir vardı, ‘Nefes almak bayramdır mesela. Günün birinde nefessiz kalınca anlıyor insan’ diye. Gerçekten de öyle. Nefessiz kaldığımızda anlıyoruz o nefesin kıymetini. Herkes lütfen maskesini taksın, sosyal mesafesine uysun, kalabalık ortamlara girmesin. Bu konuda biz sağlık çalışanlarına yardım etsinler” ifadelerini kullandı.

Kıymet Gökçe-Koray Ünlü

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu